Rabbimiz, iman eden kullarına şahidliği bir yükümlülük, sorumluluk ve görev olarak vermiştir. Müslüman, yaşadığı zamana-çağa şahidlik-tanıklık etmekle emrolunmuştur. ‘’Böylece biz sizi, insanlara şahidler (ve örnek) olmanız için vasat (orta) bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde şahid olsun.’’ Bakara 2/143
Küre Medya / Haber Merkezi
Şahid-şehid: Kur’an’da türevleriyle birlikte yüz elli kadar yerde geçmektedir. Bu türevlerden en çok kullanılan ‘şehid’ (çoğulu=şüheda), ‘şahid’ (tanık olan, gözleyen), ‘meşhud’ (gözlenen, tanık olunan), ‘istişhad’ (tanıklık, gözleme, görerek bilip öğrenme) kelimeleridir.
Şehid: Şahid olan, tanıklık eden, dosdoğru güvenilir bir bildirici (haberci), kesin bir haberi veren, hazır olan anlamına geldiği gibi, ‘bilinçli’ şahid olduğunu düşünce ve hayatında sürekli yaşayan, tanıklığıyla yaşatan, hazır-hazırlıklı, görkemli ve düzenli bir kararlılık, bütün gözlerin ona dikildiği kimse, ‘’örnek’’ ve ‘’örnek alınan’’ anlamlarına da gelir.Şehid, Rabbimizin güzel isimlerindendir, Esma-ül Hüsna’dan biri olan Şehid, kendisinden gizli veya açık, geçmiş veya gelecek hiçbir şey saklanamayan her şeye şahid/tanık olan ve hiçbir şeyi unutmayan demektir. Şehadet ve şuhud, Kur’an’da gaybın karşıtı olarak kullanılmaktadır. ‘’O, gaybı ve müşahede edileni bilendir. Pek büyüktür, yücedir.’’ (Rad 13/9)
Allah’ın Şehid oluşu, her şeye mutlak anlamda şahidliği, O’nun yegane ilahlığının göstergesidir. ‘’Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O’ndan başka ilah yoktur.’’ Ali İmran 3/18
Şehid kelimesi Kur’an’da yirmi kadar ayette Allah (cc) hakkında kullanılmıştır. Allah her şeye Şehid’dir. "Doğrusu Allah, her şeyin üzerinde Şehid olandır.’’ Hacc 22/17
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ >>>>>
Yukarı Dön